*Varoluşsal sancılar içinde kıvrılmaya ara verip ahmak hayalleri ve bir şişe şarapla mutlu olan Bishi sunar*??
Bg: Buraya gelmek için çok çabaladık. Hayalim kitabın sonunda spoiler dolusu bilgi ile, sizin dikkatinizi ölçmekti, açıkçası Bay Wang bana bunun gereksiz olduğunu söylese bile… Onu dinlemek niyetinde değilim. Karakterlerimi kendi ağızlarıyla dinlemek için sabırsızlanıyorum. Teşekkürler.
BW: Sevgili Bg, yaptığın her işte takıntılı olduğunu çok iyi bilmeme ve bunu iyi karşılamama rağmen, karakterlerinin düşüncelerini önemsemekten vazgeçmeni çok isterdim.
Bg: Bay Wang, bir dinleyici olarak senaryonuza göz atın ve kendi repliklerinizi söylemeye çalışın.
BW: Benim bir repliğim yok ama?
Bg: Evet. Aynen öyle.
Bg: Her neyse. Devam edelim,öncelikle Da Fu sözü almadan önce söylemek istiyorum: Da Fu, Mu Yang’ın babası değil, kesinlikle kesinlikle kesinlikle değil.
Da Fu: Öyleyim. Senaryoyu okudum. Menajer söyledi, seni aradım ve onayladın.
Bg: Da Fu her zamanki gibi alay ediyor… Açıkçası bu uzun konuşmanın amacı sizin düşüncelerinizi kendi aracılığımla aktarmam. Bu yüzden söz konusu İki İnce Dünya, sizin için nedir, ne çağrıştırıyor sevgili karakterlerim?
Da Fu: Her ne kadar sinir bozucu bir karakteri canlandırıyor olsam da, bunun ince bir çizgi olduğunu düşünüyorum. Romanın sonuna kadar bıraktığın belli ipuçları küçük haitang çiçeği misali yavaş ve uzaklara doğru yol almam için beni meraklandırıyordu. İlk okuyuşumda sadece yaprakları görebilmiştim. İkincisinde ise kafamı kaldırdım ve küçük haitangların her birinin birer sembol olduğunu gördüm. İçime işleyen sıcak bir yol hissettim. Her ne kadar kötü karakter olsam da sevilmeyi hak etmem beni utandırdı ayrıca kalp gözümün açılmasını sağladı.
Beni mutlu eden bir diğer detay ise beş yüz küsür sayfa boyunca bir ton soru işareti birikmesi, açıkçası bunun ikinci kitapta biteceğini ve artık ana yola gireceğini biliyorum, yine de merak; bir roman ya da küçük bir hikaye dahi olsa, okuyucuyu bir sonraki sayfaya iten eldir. Ayrıca söylemeliyim ki, söylediğimiz her repliğe bir anlam yüklemen ve bunu bilmeden yapman beni şaşırttı, sen de ikinci okuyuşunda fark ettiğini söylemiştin, değil mi?
Bg: Evet, çoğu şeyi akışına bırakırım ve zamanı geldiğinde bir bütün haline getirmek için az çok bir çaba harcasam da yazılarımın çoğunun harcı zamandır, bu benim bile sonradan fark ettiğim küçük bir detay.
Da Fu: Kendini övmeyi bıraktıysan… Öhm her neyse. Son olarak söylemeliyim ki, şu ana kadar karakterime ön yargılı olsam da beni kazanabileceğini düşünüyorum. Bazı bölümlerde, özellikle duygusal güçsüzlüğünü vurguladığın yerlerde utançtan yerin dibine giriyorum. Ancak buna rağmen… Bunu itiraf etmek zor olsa da, artık ‘İki İnce Dünya’ başlığına baktığım zaman kalbimde tuhaf bir sızı hissediyorum. Bu bir sevgiliye baktığın zamanki gibi bir his, içinin erimesi ve gözlerinin acı hissetmesen bile büyük bir sevgi ve biraz da zayıflıkla baktığın türden… bilirsin işte, her neyse yazar olan sensin. Bu cümleyi de kuran benim, bunu böyle yaz.
Bg: Bu eminim ki çok açıklayıcı olmuştur sevgili Da Fu, Final ve teşekkür bölümünde seni bu adla anmam eminim ki tuhaf olmuştur.
Da Fu: Bu Bir Haitang çiçeği.
Bg: Gören gözler için kesinlikle bir haitang çiçeği.
Jian Yi: Açıkçası konuşmanızı dinlerken, sizlerle aynı hisleri paylaştığımı hissedebildim, Bg özgün bir yazar olmak adına ilk adımlarını atarken çok çabalıyor. Bu yüzden birkaç oda, birkaç karakter değiştirdi ve birkaç bunalım geçirdi… Bunu söyleyebilirim, değil mi?
Bg: Söyledin bile.
Jian Yi: O Halde devam edeceğim… Çaban için teşekkür ediyorum. Canlandırdığın karakterin yapısı gerçek hayattaki ben ile kesinlikle bağdaşıyor. Öncelikle karakterin iç yapısı dingin ve baskın. Ancak sevgilisinin yanında kısa bir süre kendisi gibi davranamadı ve sanırım hiç aşk tecrübesi yok, bu yüzden bunun neyden kaynaklandığını bilmiyor. Bu açıkçası okuyucu için bir zayıflık gibi görünebilir, yine de ben ihtişamlı ve ulaşılmaz karakterlerin çok olduğu kitapların bağımlılık yaptığını, yine de kalbe yayılan…
Da Fu: Haitang çiçeği??
Jian Yi *güler* : Kalbe yayılan haitang çiçekleri gibi yumuşak ve sıcak hissin çoğunlukla az romanda olduğunu düşünüyorum. Yani muhtemelen okuyucu final zamanı küçük bir burukluk yaşayabilir, ama karaktere bağlılık söz konusu olduğu zaman çok baskın olabileceğimi söyleyemeyeceğim.
Nitekim romanlar bu yüzden var değiller midir? Ben bir insanı canlandırıyorum Bir xianxia romanındayım ve hiçbir gücüm yok. temsil ettiğim şey gerçek insanlık ve bir ihtimal zayıflık olarak adlandırılan ve hissedilen hoşgörü, Da Fu gibi bazı anlarda heybetli, dolu ya da çalkantılı hissettirmiyorum, hissettirdiğim şey ‘ayakların toprağa basması’olabilir, çünkü benim yapım; dingin olmak ve gerçek bir iradem, gücüm dahi olsa bile alçak gönüllü ve abartısız olmak. “gösterişsiz” kelimesiyle eş değerim.
Bg: Kendini küçük mü görüyorsun?
Jian Yi: Kesinlikle hayır, bunun roman için farklı bir şey olduğunu düşünüyorum, her karakterin ayrı bir özgünlüğü var ve bunlar onların tabuları: Birine x dediğin zaman akıla iki çizginin üst üste gelmesi gibi bir şey. Her neyse, ben resimde iyiyim, bu yüzden açıklama kısmını erteliyorum…
Bazı romanlar Bg’nin romanı gibi kaosla başlıyor ve tam mutlu oldukları an bitiyor, ya da… güçlü karakterler her zaman soğuk ve, her neyse A Huan’ın öyle bir karakteri olmadığı için memnunum. O daha çok sakin bir insan gibi, ve gerektiği kadar baskın, ayrıca Da Fu’dan daha fazla deneyime sahip olmasına rağmen dünyadaki her insanın sahip olduğu bilinmeyenin bilgisizliğini içinde taşıyor.
Şu kısım özellikle canımı sıkmıştı aslında; tek gecede, daha önce hiç görmediği birinin, her zaman reddettiği şeyleri anlattığı an inanması beni sinirlendirmişti, A Huan birden kaçmış gibiydi. Sonradan bunun aslında manipüle edilebilecek kadar duygusal olduğunu anlamıştım… Yani gerçekten kaçmıştı.
Bgnin aceleyle yazdığını düşündüm. ve ona sorduğumda da bunun neden kaynaklandığını anladık, benim de iki defa okumam gerekti. Ve sonra Bg çoğu şeyi üstü kapalı yazdığını düşündüğü için daha fazla detay eklemeye başladı. Ve daha fazla işaret etti. İşaret etmesi yazısında bazen zorlama dursa da onu çıkardığı zaman gerçekten de genel okuyucunun hızla okuyacağı türden paragraflar çıkarmıştı, sonra akıllarda bölümün sığ ya da hızlı kaldığı algısı oluşuyordu. Orayı düzeltmesi hem canımı sıkmıştı hem de gerekli olduğunu anlamıştım…
Karakterlere gelecek olursam, ana karakterlerin balıkkartalları* olduğunu düşünüyorum.
-Aşka olan sadakatleriyle bilinirler. eşlerinden biri ölürse, diğeri de eşinin kaybı yüzünden kaygıya kapılır hayata küser ve sonunda ölür, eş ölürse bir diğeri de çürümeye başlar.
Da Fu: Bu bir haitang çiçeği.
Bg: Mu Yang, Fei Xiao söyleyecek bir şeyiniz var mı?
Mu Yang: kendimden pek memnun olduğum söylenemez.
Da Fu: Bu bir haitang çiçeği.
Fei Xiao: Ben, güçlü duruşum ve deneyimlerim yüzünden, kendimi bulmaya adadığım için kırık bir mutluluk yaşıyorum.
Da Fu: Bu bir haitang çiçeği.
Bg: Teşekkürler çocuklar. Balıkkartallarından biri o kadar sabırsız ki susmayı bir türlü beceremiyor.
Da Fu: Bunun onunla alakası yok.
Bg: Seviştiğin bölümlerle alakası yok mu?
Da Fu: Bu… bir haitang… çiçeğ..
Jian Yi: Haha! Nasıl utandığına da bakın!
Bg: Şimdi de küçük bir bilgilenme, romanın başından beri her zaman iç ile hareket ettim ruhsal uyumum ve izlenimlerim bana her zaman Jian Yi’nin toprak burcu olduğunu söylüyordu ve daha sonra da Da Fu’nun su burcu olduğunu hissettim. Gerçekten ilginç. Karakterlere tamamen oturuyor. Mu Yang kesinlikle ateş burcu ve Fei Xiao ise su burcu. Bundan sonra gidip astroloji eğitimi alacağım. Dostum, görmekte harikayım.
-Sizin için toprak ve su burcu uyumuna baktım QWQ BÖYLE Bİ ŞEY OLAMAZ AYNI BU İKİSİ GİBİLER AMK Okuyunca gözleirm doldu nedense jgnjjf-
Toprak & Su Grubu Uyumu
Bu sempatik ilişki iyi yürür. Toprağın sabitliği ve güvenirliliği, suyun güvensizliği ve savunmasızlığı için mükemmeldir. Toprak, kendisini ateşle olduğu gibi sıcak yüzünden sinirli ve şaşkın hissetmez, su ise toprağa içgüdüsel yaklaşır ve karşılık beklemeden tepki verir. Bununla beraber, yan etkiler vardır. Bir araya geldiklerinde, kuşku ve kötümserlik görülebilir. Toprak zordaysa ve suyun güvenliği tehdit altındaysa, ikisi de güven oluşturmayı becerecek durumda değildirler. Kendi sorunları ve olumsuz düşünceleri tarafından dürtülenerek daha çok içlerine kapanacaklardır.
Toprak & Su Grubu uyumu bedensel yönüyle de iyidir. Su, içgüdüsel olarak kendisini emniyette hisseder böylece onun duygusal güvenliği cinsel anlatımını serbest bırakır. Bazen toprak suyun tutarsız ruh hallerine uymakta zorluk çekebilir ve de su toprağı buyurucu, fanatik ve inatçı bulabilir ama genelde iyi bir denge sağlarlar sonuçta ilişki karşılıklı olarak olumlu ve süreklidir.
Bg: Bu gecenin sonu için hazırlanan tek soru kaldı, ve ondan sonra beyaz şarap şişeleriyle evlerinize dönebileceksiniz. Jian Yi ve Da Fu için elbette ki tek şişe.
Jian Yi: Öhöm, sorumuza dönecek olursak?
Bg: Evet, partnerinize güldüğünüz en komik anınız nedir?
Jian Yi: AHAAHHAHAH!!!
Da Fu: BU SORUYU CEVAPLAMAYACAĞIZ, KES SESİNİ VE BANA ŞARABIMI UZAT, YETERİNCE SAKİN DURDUM DEĞİL Mİ!?
BW: Bunu nasıl yorulmam gerektiğini bilmiyorum…
Bg: Hiçbir şey yorumlamak zorunda değilsin. Sen de diğerleri gibi hayal ürünüsün.
BW: Evet Bg, sorun da bu zaten.
Güneyin Söğüt efendisi okuyuculara teşekkür ediyor. Geleceğin Lordu okuyuculara teşekkür ediyor, Jun Dayu ve ailesi okuyuculara teşekkür ediyor, Dunwu okuyuculara teşekkür ediyor, tepe lordları ve küstah tilkiler okuyuculara teşekkür ediyor.
Yazarın notları: Gerçekten ciddi bir teşekkür mübekliyordunuz?