Ruan ji Lijuan, geçen zamanın farkında değildi. Gözlerini kapatmış ve fetüs pozisyonunda dinleniyordu. Başına gelecek şeyden haberi yoktu.
Tek bildiği şey, başka bir yerde ikinci bir hayat yaşayacağı idi. Bilseydi bile yine de ses etmezdi. Sadece yeni hayatının daha iyi olmasını umardı.
.
.
.
Nian Zhen, gözlerini açtığında kendisini eski bir evde buldu.
Nian zhen’in başı dönüyordu, kendine gelmek için kafasını salladıktan sonra, nihayet kendine geldiğini hissetti.
“Aziz bulut takvim yılı 4486. Ben öldüm. Neden geri döndüm?!
Nian zhen, Kutsal imparatorun tek ve yüce oğluydu! En büyük insanlardan biriydi!. Gökyüzün altında ve üstünde ondan daha önemli olan kişi sayısı çok azdı.
Nian zhen, başını kaldırdı ve karanlık, harap bir odada olduğunu fark etti. Duvarların her yerinde çatlaklar vardı ve kapı da sıkıca kapatılmıştı. O Hapsedilmişti!
Kim buna cüret ederdi ki?!
Nian zhen, birilerinin kapının diğer tarafında konuştuğunu duyabiliyordu.
-Büyük Kardeş Yong, o Lord’un tek oğlu. Şehir Efendisi, o veleti çöp olmasına rağmen çok seviyor. Eğer Şehir Efendisi bunu öğrenirse, bizim iyi bir sonumuz olmaz !
Odanın dışında iki kaslı adam duruyordu, yüzleri endişe ve korku doluydu . Burası, Kırmızı Bulut şehrinde terk edilmiş bir yerdi. Kimse buraya gelmeyecekti.
-Korkmana gerek yok, kimse bunu bilmeyecek, hatta Şehir Lordu bile . Ayrıca, çocuğun kanını içtikten sonra, kırmızı bulut şehrini derhal terk edeceğiz! Yang Shuang, kendine gel!!
Yang Yong, Yang Shuang’a yüzünde vahşice bir ifadeyle konuşmuştu..
Yang Yong’u dinledikten sonra, Yang Shuang’ın yüzündeki endişe biraz azalmıştı.
-Bizim için geri dönmek yok! Şehir Efendisi, tek oğlu için bir servet harcadı. Doğduğu günden beri pek çok hap kullanıyor ancak hala Oi toplama aleminin birinci seviyesinde. Bu İlaçlar bize verilseydi, zaten çok fazla yükselebilirdik. Burada da sürünmezdik.
-Bu haplar onun gibi bir çöpün üzerinde boşa gitti, onlardan zevk almamıza izin verebilir! 5 gün daha bekleyelim. Temizleme hapı bedenindeki tüm yabancı maddeleri yok ettikten sonra kanını içeceğiz ve kendi gücümüzü artıracağız! Bundan sonra da burayı hemen terk edeceğiz! Bir kuş gibi uçacağız!
Yang Yong yüzünde acımasız bir gülümseme ile konuşmuştu. Amaçları Nian zhen’in kanını içmekti.Bu onlar için büyük bir fırsattı ve bu fırsatı iyi kullanacaklardı!
İki adamın arasındaki konuşma, bu dünyaya yeni gelen Nian zhen tarafından tamamen duyuluyordu. Nian zhen’in önceki hayatındaki anıları ve bu yeni bedenin anıları bir düzene oturduktan sonra yüzünde acımasız ve ürpertici bir gülümseme ortaya çıktı.
– Kanımı içmek mi? Siz ancak başka bir şey içersiniz!!
Nian zhen, Anılarına bakarken dışarıdaki iki insanın kim olduğunu da hatırladı. Onlar şehir efendinin malikanesinde ki işe yaramaz muhafızlardı. Aslında Nian zhen’e zarar vermeye cüret ettiler. Öldürüp kanını içmeyi bile hayal ediyorlardı.
Ancak hayal olurdu!
5 gün sonra, Nian zhen nihayetinde vücudunda depolanan tüm hapları kullandı ve sekizinci seviyeye kadar geldi!
Nian zhen, düşündü. Beş günde sekizinci seviyeye kadar ulaşmıştı … bu bedenin sınırlarını yerine getirmişti.
Nian zhen, gayet sakindi . Beş günde birinci seviyeden sekizinci seviyeye ulaşan başka biri olsaydı inanılmaz heyecanlı olurdu! Ancak, Nian zhen bir zamanların en büyük dahisiydi ve iyi ve güçlü bir arka planı vardı. Daha önceki hayatında çok şey yaşamıştı. Açıkçası, o sadece bir canavardı!!
-Hahahahah, kan içme zamanı !!
Kapı açılırken, muhafızların neşe içinde kahkaha attıklarını duydu. İkisi de Nian zhen’in önüne geldiler.
-Kanımı mı içmek istiyorsunuz !? Siz ancak *** içersiniz!
Nian zhen, oturduğu yerden hızla kalktı ve muhafızların karnına doğru sert bir yumruk attı ve onları kapıdan dışarı doğru uçurdu!!
Her ikisi de Şehir Efendisi’nin malikanesinde ki muhafızlardı! İşe yaramaz olsalar da aslında bu küçük şehirde güçlü kabul edilen altıncı Seviyedeydiler. Onlar sadece Nian zhen için bir rakip bile olamazlardı.
Nian zhen, arkasındaki tozu sildi ve yavaş yavaş odadan çıktı. Yumruklarının, güçlü olduğunu biliyordu. Muhafızlar tekrar ayağa kalkamazlardı.
Aslında eski gücüne göre, şu anda oldukça acınası bir güce sahipti fakat bu ufak güç bile bu muhafızları kolayca ezmeye yeterdi!
Odanın dışında Yang Yong ve Yang Shuang yerde, ağrıyan karınlarını tutuyorlar ve korku dolu gözlerle Nian zhen’e bakıyorlardı.
-İmkansız, bu mümkün değil! Sadece ilk seviyedeydin, yalnızca 5 gün içinde nasıl bu kadar güçlü olabilirsin ?!
Yang Yong şok oldu. Şehir Efendisinin köşkündeki muhafızlardan biri olarak Nian zhen’i çok yakından tanımıştı. Bu adam işe yaramaz, bir çöpten başka bir şey değildi. Başkalarına zorbalık yapmak için sık sık Şehir Efendisi’nin oğlu statüsünü kullanırdı. Bu onun için çok normaldi. Bu ani ve keskin değişimi muhafızları çok şaşırtmıştı !
Sanki tamamen başka birine dönüşmüştü!
Nian zhen, korkutucu bir gülümsemeyle konuştu.
– Bana her şeyi ayrıntılı bir şekilde anlatın. Ben de sizi sağ bırakayım!
Yang Shuang’ın yüzü ter içinde kalmıştı. Buna inanamıyordu ! Gözlerinde Nian zhen, bir anda şeytan olmuştu ! Korkunç bir şeytan!
Nian zhen, ürkütücü gülümsemesini bozmadan sakince konuştu.
-Hızlı olun, sabrımın bir sınırı var!!
Çok korkmuş olan muzafızlar hızlıca konuştular.
-Genç ustaydı! Bunu bizden genç usta istedi. O bize temizlik hapını verdi.
Temizlik hapı, kanda bulunan pislikleri dışarı atardı ve bu muhafızlar “genç usta” dedikleri kişiden bu hapı almışlardı. Eğer, temizlenmiş Nian Zhen’in kanını içerlerse güçlenebilirlerdi çünkü Nian zhen’in şimdi ki bedeni bir çok “değerli” hap ile beslenmişti.
Yang Shuang tereddüt etmeden bildiği her şeyi anlattı. Çok korkuyordu. Kapana kısılmış gibi hissediyordu. Kaçmasının imkânı olmadığını anlamıştı.
” Long Jiang!”
Nian zhen’in aklında tanıdık bir isim geldi. Long jiang babasının evlatlık oğluydu. Kendisinin Zayıf olduğu gerçeğinden dolayı, babası Nian hai başka bir çocuğu, evlatlık olarak kabul etti.
Nian zhen’in anısında, bu kardeşi her zaman ona çok iyi bakmıştı. Ne yapmış olursa olsun, Long Jiang , her zaman ona çok yardımcı olurdu! Tam olarak anlayamadı. Bu yüzden de yerde kıvranan muhafızlara sordu.
-Neden beni öldürmek istesin ki?”
Yang Shuang, Nian zhen’e bildiği her şeyi söyledi. Belki kurtulabilirdi.
-Şehir Efendisi, bir çok hapla sana bir servet harcadı. Bu yüzden de genç usta Kıskandı. Ölseydin, Nian ailesini yasal olarak miras alabilen tek kişi o olurdu. Ayrıca, yarın Rong ailesi ve Nian ailesi arasında evlilik görüşmesi olacak. Eğer ölürseniz, Rong ailesinin kızı ile de o evlenirdi.
Nian zhen, küçümsedi. Rong ailesi, Kırmızı bulut şehrinde yüksek sınıf bir aileydi ve iş dünyasında büyüktüler. Bir çok mağazaları vardı. Hatta Şehir Efendisi onları gereksiz yere kışkırtmaya bile cesaret edemezdi. Nian ailesinin Rong ailesi ile evlenmesi halinde, büyük fayda sağlayacaktı!
Tamamen siyasi ve kâr amacı güden bir evlilikti!
Nian Zhen, neden yüzünü bile görmediği bir kızla evlensindi ki?! Ayrıca zamanında Gökyüzü imparatorunun tek oğluydu. Yani sayısız güzelle tanışsa da hiçbiri ilgisini çekmemişti. Evlenmek istese neden küçük bir şehir olan kırmızı bulut şehrinden bir kızla evlensindi ki?!
Long Jiang kurnaz bir adamdı. Nian Zhen, yeniden doğmadan önceki işe yaramaz bir çöp olsaydı, o zaman çoktan ölmüş olurdu ama şimdi her şey tamamen farklıydı!
Bir zamanların en büyük insanlarından biri, kutsal imparatorun oğlu şu anda yeni bir bedene sahipti, bu yüzden Long jiang onun azabıyla yüzleşecekti! Ne cüretle onun gibi düşük sınıf bir varlık, kendisine zarar vermeye kalkışmıştı?! Haddini bilmesi lazımdı!
Muhafızlar, düşünceli görünen Nian zhen’e acınası bir şekilde baktılar ve konuştular.
-Genç usta, bildiğimiz her şeyi size anlattık! Lütfen hayatımızı bağışlayın!
Nian zhen, düşüncelerinden çıktı ve ürpertici bir gülümseme ile konuştu.
-Neden sizi hayatta bırakayım ki?!
Nian zhen, kaçmaya çalışan muhafızlara hızla saldırdı. Yumruklarını ve tekmelerini kullandı. Tüm vücudu kısa sürede kanla yıkanmıştı. Acımamıştı!
Nian zhen, işlerini bitirdikten sonra derin bir nefes verdi. Bu, onun ikinci yaşamıydı. Ölse bile cennet asla ona kapısını kapatmamıştı. Kutsal imparatorun tek oğlu olsa bile ölüm ona da gelmişti.
Nian zhen, yere oturdu ve biraz dinlendi. Buraya geleli 5 gün olmuştu. Uzun süre ortada yoktu. Kendisine değer veren bu şehir efendisi yani bu bedenin babası, kesinlikle onu arıyor olmalıydı.
Nian zhen, kendi babasını yani kutsal imparatoru düşündü. Onu çok uzun zamandır görmemişti. Nereye gittiğini ya da ne yaptığını bilmiyordu. Acaba öldüğünden haberi var mıydı?!
Nian zhen, çatlak duvarlara yaslandığı sırada bir anda parlak bir ışık tam önünde ortaya çıktı.
Nian zhen, yoğun parlaklık yüzünden gözlerini, elleri ile kapatmak zorunda kalmıştı. Çünkü acımaya başlamıştı. Parlaklığın azaldığını hissettiği anda gözlerini açtı..
Bu da ne?!
.
