Önceki bölüm
Nian zhen, gelen kişinin, babası Nian Hai olduğunu biliyordu. Yüzünde bir gülümseme ile Kapıya koştuğunda Nian Hai’nin yüzünde ki endişeli ifadeyi gördü.
Nian zhen’in yüzünde ki gülümseme hızla soldu ve ciddi bir şekilde endişeli duran babasına baktı ve sordu.
-Ne oldu?!
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Nian zhen, babasına baktı ve hızla sordu. Merak ediyordu neler olduğunu.
-Baba, endişeli görünüyorsun, neler oluyor?
Nian zhen, hızla konuştu.
-Odanda konuşalım. Bu önemli bir konu!
Nian Hai, Nian zhen’in odasına girdi ve odada ki oyuncak eve tuhaf bir bakış attıktan sonra karşılıklı oturdular. Nian hai, bir iç çektikten sonra konuştu.
-Zhen’er, Biliyorsun ki, ailemizin çok fazla işi olsa da, Kırmızı Bulut şehrinde en çok para kazandıran şey haplardır.
Nian zhen, bunu tabi ki de biliyordu. Bir gelişimci için haplar olmazsa olmazdı ve hapların satışı kesinlikle çok para kazandıran bir işti.
-Evet biliyorum. Neler oldu?
Nian Hai, kaşlarını çattıktan sonra sıkıntılı bir şekilde konuştu.
-Hap işimiz, Rong ailesi tarafından kötü etkilendi. Başımız büyük dertte!
Nian zhen’in yüzü soğuk bir hal aldı. Bu Rong ailesi sıkıntı çıkarmadan yerinde duramıyordu. Simyacılarla bir bağlantıları vardı ve bu sefer neler yapmışlardı??
-Baba, tam olarak neler oluyor?
Nian Hai, derin ve sıkıntılı bir şekilde bir kez daha iç çekti ve olanları anlatmaya başladı.
-Rong ailesi, %70 saflıkta yenileme hapları yapabilen bir simyacı getirmiş. Bizim hap dükkanlarımızda sadece %60 saflıkla haplar var. Yeni hapları satmaya başladıklarında tüm işimizi kaybedeceğiz. Kimse bizden alışveriş yapmayacak! Dükkanlarımız kapanacak ve zarar göreceğiz.
Nian zhen, şimdi neler olduğunu anlamıştı. Yeni haplar büyük bir sorundu. Fakat hiç endişesi yoktu. Çünkü o Kutsal imparatorun oğlu Nian zhen idi ve en büyük simyacılardan biriydi!
Nian zhen, bir hap dahisi idi. Bu aynı zamanda erkenden ölmesi gerekirken, ömrünü bir kaç yüzyıl daha uzatmasını da sağlamıştı. Bir ölümsüz derece hap bile yapabilirdi! Tabi yeterli gelişim seviyesi ve malzemeler ile birlikte..
Nian zhen, gülümsedikten sonra konuştu.
-Baba, merak etme, yarın hap dükkânını ziyaret edeceğim. Ben hallederim. Sen merak etme!
Nian Hai, Nian zhen’in neden hap dükkânını ziyaret etmek istediği bilmese de başını salladı ve onayladı. Nian zhen’in artık işe yaramaz bir aptal olmadığını biliyordu. Kendisine yardım edeceğini söylemişti. Nasıl olduğunu bilmese de biraz rahatlamıştı.
Nian Hai, gözüne takılan Oyuncak eve bir kez daha baktı ve merakla sordu.
-Bu küçük şey, neden uyuyor? Biraz büyümüş görünüyor. İyi mi?
Nian zhen, başını çevirdi ve evde uyuyan Ruan Ji Lijuan’a baktıktan sonra konuştu.
-Ona haplardan birini verdim ve uykuya daldı. Sanırım gelişim yapıyor.
Nian Hai, başını salladı ve onayladı. Bu şey, tanrılardan bir armağandı ve iyi bakılması gerekiyordu. Güçlenmesi kesinlikle harika olurdu.
Nian zhen, altın renkli bir kağıt çıkarttı ve babasına verdikten sonra konuştu
-Baba, bu gelişim tekniğine bir bak, sana uygun mu?
Nian Hai, şaşırmıştı. Bir Gelişim tekniği mi?!
Nian Hai kağıdı aldı ve merakla baktı. Üstünde “Seçkin Qi Gelişim Tekniği.” yazıyordu. Nian Hai’nin gözleri büyüdü. Yüzü heyecanlandığı için kızarmıştı. Elleri titredi. Bu teknik fazlasıyla mükemmeldi! Merakla sordu.
-Zhen’er, böyle mucize bir şeyi nasıl elde ettin?
Nian Hai, çok heyecanlanmış ve mutlu olmuştu. Bu tekniğin hangi seviyede olduğu yazmıyordu fakat ama o bir aptal değildi. Bu yeteneğin şu an kullandığından çok daha güçlü olduğu çok belliydi.
Nian Hai, ölümlü seviye de bir teknik kullanıyordu. Bu Seçkin Qi Tekniği Kırmızı bulut şehrinin toplam değerinden daha fazlaydı. Hatta, ünlü klanlarda bile bu tür bir teknik ya 1 tane olurdu ya da hiç olmazdı.
Nian zhen, bu babasını sevmişti ve bu yüzden de zayıf kalmasına göz yumamamıştı. Kutsal imparator da babasıydı fakat bu baba(!) bir kere bile kendisini aramamıştı. Bazen düşünüyordu ve kalbi biraz kırılmıştı. Mükemmel bir adamın oğlu olmak da zordu. Fakat Nian Hai, mükemmelden aşırı uzak biriydi. Fakat bu baba Nian zhen’in daha çok hoşuna gitmişti ve ona yardım etmekten keyif alıyordu.
Geçmiş hayatında bu yetiştirme tekniği, Gökyüzü kütüphanesinde yer alıyordu ve kesinlikle çok iyi bir teknikti. Onun, bu tekniğe ihtiyacı yoktu. Bu yüzden de Bunu Nian Hai’ye vermekte bir sorun da görmüyordu.
-Baba, bana bu tekniği büyük bir usta verdi. Onu kullan ve güçlen.
Nian Zhen, her zaman büyük bir usta ya da savaşçı gibi ufak beyaz yalanlar söylüyordu. Zaten başka ne söyleyebilirdi ki?!
-Ben aslında senin gerçek oğlun değilim. Senin aptal oğlun çoktan öldü ve ben de yerine geçtim ve bu şeyleri de Gökyüzünde bulunan büyük bir kütüphaneden okudum mu?!
Nian zhen, asla böyle bir şeyi söyleyemezdi!
Nian Hai, bu tekniği kullanırsa, 1 ay içinde bir sonra ki aleme geçebilirdi. Güçlü bir yetiştirme tekniği buydu!
Nian Hai, Nian zhen’i tanıdığını düşünüyordu. Ondan şüphe duymadı. Tek öz oğlundan başka kime inanacaktı ki?! Ondan başka kimsesi yoktu!
Nian zhen, ona büyük bir ustanın onu kurtardığını ve vücudunda depolanan tüm iksirleri emmesine yardım ettiğini ve onu bugünkü haline gelmesinde yardım ettiğini söylemişti. Ayrıca o tanrılar tarafından seçilmişti. Bu büyük ustayı belki de O minik canavar çağırmıştı. Bunu bilmiyordu.
Bu teknik, çok güçlüydü. Gökyüzü kütüphanesinde bile ismi gibi seçkindi. Normal Nian zhen gibi birinin sahip olmasına imkan yoktu.
Nian Hai, şu anda elinde tuttuğu tekniğin ölümsüz seviye de bir teknik olduğunu bilseydi, o zaman kesinlikle mutluluktan ölürdü. Neyse ki bilmiyordu. Cehalet bazen mutluluk getirirdi.
Nian Hai, Seçkin Qi yetiştirme tekniğini okurken kendini kaybetmişti. Bu mucizevi teknikten gözünü ayıramıyordu. Bazen kaşları çatıyordu ve Terlemişti. Bunun nedeni ise, sadece bir dakikacık bir süre de incelemesiydi!
Nian Hai, normal bir insandı ve haliyle de bu tekniğin seviyesi aşırı yüksekti ve bu kadar terlemesi de normaldi.
Nian zhen, kafasını salladı ve babasını zorla kendisine getirmek için bağırdı
-Baba! Kendine gel!
Nian Hai, kendi düşüncelerinde kaybolmuştu. O sadece Temel kaynak aleminin zirvesindeydi ve yeteneği de ortalamaydı. Bu ölümsüz seviyesinde ki teknik, onun gibi biri için fazla yüksekti.
Nian Hai, derin bir nefes verdikten sonra çok yorulduğunu fark etti. Bitkin bir sesle konuştu.
-Zhen’er, bu yetişim tekniği çok karmaşık ve zor. Babanın pek de yeteneği yok. Bu yüzden de tek başıma çalışmayı bırakamadım.
Nian Hai, Alnında birikmiş teri koluyla sildi. Şok olmuştu. Biraz da tuhaf hissetmişti kendisini.
Nian zhen, bunu bekliyordu. Ciddi bir ifadeyle konuştu.
-Baba, güçlü bir teknik geliştirmek zaman ve çaba ister. Yavaşça çalışabilirsin. Kendini yorma!
Nian Hai, bir iç çektikten sonra konuştu.
-Hahahahah….Zhen’er, haklısın. Sen, benden çok daha yeteneklisin. Görünüşe göre oğlum büyümüş… İyi bir geleceğin olacak. Senin için çok mutluyum.
Nian Hai, mutluydu. Gözü gibi baktığı oğlundan çok memnundu. En kötü zamanlarda bile onu desteklemeye çalışmıştı. Elinden geleni yaptığı için çok mutluydu. Karşılığını Gökler vermişti!
Nian Zhen, babasının mutlu olmasına sevinmişti. Önceki babasından 1000 kat daha iyiydi ve onu destekleyecekti. Bu onun karakteriydi! Biri yanlış yaparsa acısını çok kötü çıkartırdı ki tanrılar bile elinden alamazdı ve iyilik gördüyse de karşılığını fazlasıyla verirdi!
Nian Hai, bir iç daha çektikten sonra aklına gelen Rong Jiao ile kaşlarını çattı ve merakla sordu.
-O kız, neden burada?! Bana, burada kaldığını hizmetçiler söyledi.
Nian zhen, gülümsedi ve konuştu.
-O kız, bizim işimize yarayacak. Xiao Juan, getirdi. O da Rong ailesinden nefret ediyor.
Nian zhen, babasına öğrendiklerini anlattıktan sonra derin bir nefes verdi.
Nian Hai, şaşkın ve sinirliydi. Bu kıza bakmak zordu ve biraz acımıştı. Rong Fan, fazla ileri gitmişti. Bu tür bir acımasızlığı o yapmazdı! Küçük bir kızı kullanmak ve onu çeşitli yollardan taciz etmek iğrençti. Şimdi ona hakaret etmediği için sevindi. Kaşlarını çattı ve ciddi bir sesle konuştu.
-Zhen’er, söylediklerin için ondan özür diledin mi?! Bir kaç gün önce, o kıza fazla kötü söz söyledin.
Nian zhen’in yüzünde bir gülümseme oluştu. Babasına bakarken gözleri parlamıştı. Bu ihtiyar gerçekten de sevimliydi.
-Elbette baba.
Nian Hai, rahat bir nefes verdikten sonra Oğluna sarıldı ve gitmeden önce de oyuncak evde uyuyan Ruan Ji Lijuan’a bir bakış attı.
Ertesi sabah, Nian zhen erkenden kalkmış ve bir banyo yapıp temiz beyaz kıyafetler giymişti. Ruan ji Lijuan, hala uyuyordu. Boyu 25 cm’e kadar çıkmıştı. Hap, çok faydalı olmuştu.
Nian zhen, Ruan Ji Lijuan’ı ve Rong jiao’yu kontrol ettikten sonra Şehir Efendisinin malikanesinden ayrıldı. Elinde bir yelpaze tutuyordu ve yüzünde bir gülümseme vardı. Kibirli ve yakışıklı bir genç gibi görünüyordu.
hap dükkanı , Nian ailesi için çok önemliydi ve Malikaneden de çok uzakta değildi. Nian zhen yavaş yavaş yürüdü ve kısa bir süre sonra hap dükkanının önüne geldi.
Klasik, sıradan bir dükkana benziyordu. Dışardan bile Hapların güçlü kokusu alınabiliyordu. Dışarda sadece durmak bile yetişime faydalıydı.
Dikkanın önünde duran muhafızlar Nian zhen’i görünce gülümsediler ve yağcılık yapmaya başladılar.
-Hoş geldiniz genç efendi!
– Genç efendi, çok yetenekli ve yakışıklı. İnsanlar arasında bir ejderha!
Bu muhafızlar, Eskiden de
böyle sözler söylerdi fakat gözlerinde tiksinti ve nefret olurdu. Fakat şimdi
genç efendileri farklıydı. Rong ailesiyle tartışmış ve savaşmıştı. 8. seviye Qi Toplama aleminde olan Rong Ying’i tek bir tokatla ezmişti.
Bu muhafızlar, Nian zhen’in bunca zamandır gerçek gücünü sakladığını düşünüyordu. Hatta sadece onlar değil tüm Kırmızı bulut şehri aynı şeyi düşünüyordu.
Nian zhen, gülümsedi ve sakince konuştu.
– Fena değil! Git hazineden 10 gümüş para al!
Nian zhen, övgülere alışsa da bu hoşlanmadığı anlamına gelmiyordu. Bir eli arkasında, diğer eli de yelpazesinde hap dükkânına girdi.
Muhafızlar, kendi kendilerine düşündü.
– Sadece iltifat ettik ve para kazandık. Genç efendi, çok iyi bir adam!
Hap dükkanı Nian Ailesine ait en önemli dikkandı. Fakat etrafta çok fazla muhafız yoktu. Bunun nedeni de bu hap dükkanından sorumlu kişinin sadece bir simyacı değil, aynı zamanda Bei Zhen isimli güçlü bir savaşçının olmasıydı. O Temel kaynak aleminin 9. Seviyesindeydi. Ayrıca, hap dükkanı Malikaneden çok uzakta değildi. Bir şey olursa Şehir efendisi hemen yardım gönderebilirdi.
Hap dükkânının içinde bir odada, depresyonda olan üç yaşlı adam oturuyordu.
Atmışlı yaşlarında gibi görünen üç yaşlı adamın hepsi gri renkli kıyafetler giyiyordu. Biri aşırı şişman, diğeri de aşırı zayıftı. İkisi de 3.seviye Temel kaynak Alemindeydi. Ortadaki adamın ise ortalama vücudu ve keçi sakalı vardı. Bu hap dükkanından sorumlu kişi, Temel kaynak aleminin 9. seviyesinde olan kişi ve Nian Hai’nin en iyi arkadaşı olan Bei Zhen idi.. Hap dükkanından sorumlu olduğu için Nian Hai ile olan ilişkisi iyiydi.
Nian zhen, odaya girdikten sonra hızla konuştu.
-Bei Amca, depresyonda olmak sana hiç yakışmıyor.!
Üç yaşlı adam, Nian zhen’in geldiğini görünce hemen ayağa kalktılar ve Bei zhen, yüzünde bir gülümseme ile konuştu.
-Genç efendi, neden buradasınız?
Simyacılar, geçmişte Nian zhen ile asla konuşmazlardı, fakat 3 gün önceki olanlardan sonra hepsi fikrini değiştirmişti.
Nian zhen, bir sandalye buldu ve oturduktan sonra rahat bir şekilde konuştu.
-Bei Amca, babam bana Rong ailesinin %70 saflıkta yenileme hapları hazırlayan bir simyacı tuttuğunu söyledi.
Beni zhen, yüzünde acı bir gülümseme ile konuştu.
-Genç efendi, son birkaç gündür hiç hap satamadık. Yeteneğimiz sınırlı ve %70 saflıkta bir hap yapamıyoruz.
Nian zhen, gülümsedikten sonra konuştu.
-Bei Amca, seni bir simyacıyla tanıştıracağım. Kesinlikle %70’den fazla saflıkta hap hazırlayabilir!
Beni zhen, çok mutlu oldu. Heyecanla konuştu.
-Genç efendi gerçekten de böyle birini tanıyor mu? Bu simyacı nerede? Bize yardım edebilir mi?!
Nian zhen, yelpazesini katladı ve ayağa kalktıktan sonra kibirle konuştu.
-Bu kişi tam da gözlerinizin önünde!
Şişman adam, şaşırdı. Bu velet ne diyordu?! Kafayı mı yemişti?! Yüzünde tuhaf bir ifade ile konuştu.
– Genç efendi, kendinizden bahsetmiyorsunuz, değil mi?
Nian zhen, başını salladı ve onayladıktan sonra kibirle konuştu.
-Doğru, ben o simyacıyım!
Nian zhen’in konuşması ile üç yaşlı adamda kahkaha attı.
-Hahahahahah….
Bu küçük velet, onlarla dalga geçiyor olmalıydı. Şehir efendisini, ona sayısız hap verdiği için o sadece hap yeme konusunda bir usta olabilirdi! Simyacılık mı?! Tamamen saçmalıktı!?
Bei zhen, yüzünde şüphe ile Nian Zhen’e baktıktan sonra konuştu.
-Genç Efendi ve hap yapmak mı? Şaka yapmayı bırakın lütfen!…
Nian zhen, bu yaşlı adamların kendisine inanmayacağını biliyordu. Yüzüne ciddi bir ifade taktı ve konuştu.
-Bei Amca, Eski bir deyim vardır, ”sık sık hastalanan biri kendi doktoru olur” ‘benim içinse “Çok fazla hap yedikten sonra iyi bir simyacı olmak” diyebiliriz.
Bu tabi ki de saçmalıktı. Kim hap yiyerek simyacı olurdu ki?!
Üç yaşlı adam yine yüksek sesle kahkaha attı.
– Çok fazla hap yemek birini simyacı yapıyorsa, o zaman bu evrenindeki herkes simyacı olurdu!
Nian zhen, yüzünde sinsi ve kibirli bir ifade ile kollarını sıvadı ve çok büyük bir iş yapacak gibi davrandı.
-Size yeteneğimi göstermezsem bana inanmayacaksınız… Hadi gidelim, beni fırına götürün!
üç yaşlı adam, Nian zhen’e baktı. Şaka yapıyor gibi görünmüyordu…O gerçekten de çok fazla hap tükettikten sonra bir simyacı mı olmuştu?!
.
