Estelle test alanında bekliyordu. Büyük bir binanın önünde bir alanda yapılacaktı test alanın etrafı bir korucu kalkan ile kaplıydı. Camlarda birçok kişi vardı.
[Hey! Estelle ] (Erion)
“Ne oldu yine?”
[O burda] (Erion)
“Ne?!”
[Eh… Sanırım kaderiniz bir yazılmış sürekli karşılaşıyorsunuz ] (Erion)
“Şu anlık o bir problem olamaz. Auramı artık gizleyebiliyorum benimi tanıyamaz. Boyum o zamana göre daha uzun ve bedenim daha yapılı hale geldi”
[Çokta büyük bir değişim değil] (Erion)
“Mitimi dokuz yaşından itibaren geçirmeye başladım normal de Khalsiler on üç yaşına bastıktan sonra gerçekleştirirler”
[Senin de dediğin gibi normalde sen bu kalıp içerisinde değilsin] (Erion)
Estelle herhangi bir şey söylememeyi tercih etti. Önündeki test için girilen kapıdan çıkan kişiye baktı. Yaydığı aura fazla zayıf herhangi kayda değer bir yeteneği yokmuş gibi duruyor.
Estelle’nin en çok dikkatini çeken on iki kişi vardı. Onlar daha teste girmese bile varlıkları algılarının çıldırmasına yetiyordu.
Dikkat edilmesi gerekenler arasına kesinlikle baştaydılar. Onlar için tek bir kelime zihninde beliriyordu.
‘Tehlike’
[Sana kesinlikle rakip diyemesem de zorlayacak kişiler Ernon’un dediği gibi sessizce halledilebilir]
“Şu anda hiçbir şey yaşamadım Erion hemen yargıya varmamalısın”
[Diğer on bir kişiden bir şey hissedemesem de de tam arkanda olan kişi kesinlikle tehditkar bir hava yayıyor. Buna cüret etmesi bile yeterli] (Erion)
“Onu hiç görmeme rağmen nasıl oluyor da beni tehdit olarak görebilir?”
[Sadece sana değil diğerlerine karşı da kesinlikle en fazla dikkat kesilmem gereken asıl kişi o pelerinli olan oğlanı boş verecek derecede hem de . İnsanlar fazla mı körler algılarında bir sorun olmalı bu öldürme isteğini nasıl hissedemezler.!] (Erion)
Estelle şuan da Erion yüzünden zihni kin ile doluyordu. Öfkesi artıyormuş gibi hissetti gözlerinde bir huylanma hissetti saç ve tırnak diplerine acı saplandı.
Estelle’nin yanında olan kişilerin gözleri sonuna kadar açıldı bu ani kindar hava boğuculuğu ile bir kaç kişi nefes almakta bile zorlandıklarını belli edercesine öksürüp boğazlarını tutuyordu.
Estelle omzuna değecek olan eli hissettiğinde nefesini tutup eli tutarak hızla arkasına döndü.
“Sakin ol küçük kız”
Kendisinden büyük olduğu belli olan kadın düz bir ifade ile ” Neye sinirlendiğini bilmiyorum ama diğer teste gireceklere zarar veriyorsun korkutuyorsun”
Estelle gözlerini ondan çekip etrafını kısa bir şekilde taradı birkaç kişi yanındakiler ile ayakta tutuluyordu.
“Üzgünüm sadece bir tehdit hissettim.”
Estelle kadının arkasında Ernon’un bahsettiği kişiye baktı. Kendisinden büyük olduğu belliydi, kalıplı bir yapıya sahipti. Kadına geri dönüp bedenini hafifçe eğip kenara çekildi.
[Imm..bu onun için yeterli bir göz dağı gibiydi](Erion)
“Bunu bilerek yaptın cidden inanılmazsın. Dikkat çekmemem gerekliydi.”
[Hayır, eninde sonunda zaten dikkat çekecektin en azından yararlı olmuş oldu. Şimdi sus ve insanların dediklerine kulak ver] (Erion)
‘Ne yaptığını gördün mü?’
‘Görünüşü de tuhaf o bir soylu mu böylesi bir aurayı daha önce hiç hissetmedim’
‘Hıh kesinlikle ceza almalı nasıl test alanında karışıklık çıkarabilir!’
‘Evet, cidden inanılmaz görmezden geldiler resmen’
‘Kesinlikle yüksek bir soya sahip en ufak karmaşa da kapı dışarı edilirdi’
****
Müdür Stan akademinin en üst odasından olanları izliyordu.
Mırıldanarak “Arşidük gerçekten güçlü birini gözüne kestirmiş anlaşılan”
Müdür yardımcısı Sedric “Arşidük? Bahsettiği kişi o muymuş?”
Müdür Stan “Evet yaydığı mananın saflığını buradan hissettim kesinlikle o”
Sedric “Sizin kadar iyi bir algıya sahip değilim efendim. Ama kesinlikle yaydığı kindarlığı hissettim.”
Müdür Stan bir kahkaha atıp Estelle’ye baktı “Anlaşılan önümüzdeki seneler bir hayli eğlenceli geçecek.”
Sedric “Bu benim için fazladan iş demek oluyor efendim”
Sedric iç çekerek konuşuyordu. Müdür Stan gülerek onun omzuna birkaç kez vurdu.
****
Prens Austin “Hiç özlememişim akademiyi yine yorucu ve sıkıcı bir yıl bekliyor”
Prens Austin ve Prenses Sofia bir koltukta karşılarında da Jewel oturuyordu.
Jewel hissettiği ani his ile eli kılıcın gidip ayağa kalktı. “Sıkıcı olacağından pekte emin değilim”
Prenses Sofia “Bir ürperti geldi neler oluyor böyle?!”
Jewel arabadan ilk inen kişiydi. Hissettiği auranın olduğu yer test alanıydı oraya doğru koştu. Orada olan bir şövalyeye “Neler oluyor?”
Şövalye, Jewel’in üstünde gördüğü Honest arması ile selam verip konuştu “Bir öğrenci olay karışıklık çıkardı. İşte oradaki”
Jewel, şövalyenin gösterdiği yere baktığında yüzünü maske ile kapamış biri duruyordu. Gözlerini kısıp ona baktığında o kişide dönüp Jewel’e baktı. Kısa bir bakıştı, sonra başka bir tarafa gitti.
Jewel “Estelle?..”
