Tekrar karşılaşma
~~~~
Estelle’nin ağzından:
“Sana ne söylememi istiyorsun Ernon”
Ernon “Gerçekten on yaşında mısın?”
“Evet”
Ernon “Bir Oblivionsun öyle değil mi?”
Ona bakmaya devam ettim. Herhangi bir cevap vermedim.
Ernon “Bu sadece bir tahmindi ama gerçekten doğruymuş. Bizi bilerek mi buldun?”
“Sayılır.”
Ernon başparmağı ve işaret parmağını gözlerine bastırıp konuşmaya devam etti.
Ernon “Ailenin öldüğü hepsi yalandı yani?”
“Hayır ,annem gerçekten de öldü. Buraya insan olduğunu öğrendiğim babamı bulmak için geldim. Bunun dışında size çokta büyük bir yalan söylediğimi sanmıyorum”
Ernon sesli bir şekilde nefes vererek bana bakmaya devam etti.
“Eğer sizi öldüreceğimden endişe-”
Ernon “Hayır böyle bir düşüncem yok. Sana bundan sonrasında şans dilerim bu ikimiz arasında sır olarak kalacak. Sadece eşimin sana fazla bağlanmış olması canımı sıkıyor.”
“Evet, uzun bir süre iletişimimiz devam edecek gibi duruyor. İyiliklerinizin karşılığını geri ödeyeceğim bir gün kesinlikle”
Ernon “Bunları düşünmene gerek yok amacına bakmalısın. Akademide dikkatli olmalısın birçok sorun ile karşılacaksın ya statü farkı ile ya da güçlü ile eminim seni baskılamaya çalışacak olan kişiler olacaktır ya da basamak olarak kullanmaya çalışan.”
Omuz silkip “İcaplarına bakarım”
Ernon’un ağzından bir kısık bir gülme sesi çıktı. “Bundan eminim öncelikle cinsiyetini ve gücünü şimdilik saklamak senin için daha iyi olacaktır ilk başlarda göze batmamalısın. Eğer sana bulaşacak olurlarsa sessiz bir yerde hallet ve onlara bunu yapanın sen olduğunu belli etme”
[Bu adamı sevmeye başladım mantıklı düşünüyor. Eğer bir sorun çıkarsa bana bırak]
Ernon işaret parmağını bana doğrultup
“Ama lütfen hiçbirini öldürme bu başına sorun açacaktır. O akademiye her yerden birçok kişi katılır farklı ırklar, farklı statüde insanlar. Ama bunlar senin gözünü korkutmamalı akademide güçlü olan hayatta kalır ve yüksek kademelerde yer alır eminim sende aralarında olacaksın. Güçlüsün Estelle potansiyelinin de farkındasın ”
Ernon bir süre durup gözlerini kapattı.
“Ve bence farklı bir isim kullanmalısın.”
“Farklı bir isim ha?”
“Evet , Estelle ismi cinsiyetini çok güzel belli ediyor. Akademi farklı takma adlar kullanmaya izin veriyor oraya varana kadar bir isim düşün ve biraz uyu yarın zorlu yolculuğun başlamış olacak”
[Hey! Hey!] (Anely)
“Ne oldu Anely?”
[İsmini ben seçebilir miyim?] (Anely)
[Rigel adın olsun] (Erion)
[Hey ama mızıkçılık yaptın ben seçecektim] (Anely)
“Rigel?”
[Avcı takımyıldızı olan Orion takım yıldızının en parlak olan yıldızı. Senin gözlerin gibi Masmavi çok güzel bir ruhu da vardır gerçekten hayran olunası bir yıldız] (Anely)
[Amma uzattın. Yıldız ismi işte] (Erion)
[Gıcık ,şey seni] (Anely)
[Kapa çeneni sinirimi bozuyorsun] (Erion)
[Asıl sen kapa çeneni] (Anely)
[Hala seni öldürebileceğimin farkındasın değil mi?] (Erion)
“İkinizde susun tamam uzatmayın Rigel.. Güzel isim”
[Tabi ki güzel olacak ben seçtim] (Erion)
******
Jewel “Ah akademinin yeni yılının başlamasına çok az kaldı. Seçmeler yarın mıydı?”
Alex kılıcını bilerken konuştu “Evet yarın yeni gelenlerin nasıl olacağını merak ediyorum. Seçmeleri izlemeye gitmeli miyiz?”
Jewel “Olabilir yapacak başka bir şey yok sonuçta”
Jewel kılıcını yere sallayıp ağaca yaslanarak oturdu.
Alex “Prens Austin de yarın akademiye gelecek mi?”
Jewel ellerini birleştirip “Evet geliyor. Babam ona gözkulak olmamı istedi yine sanki çok güçsüzmüş gibi davranıyor”
Alex bilediği kılıcın nasıl olduğuna bakmak için göz hizasına getirdi “Kraliçenin nasıl olduğunu biliyorsun. Akademide olayları hata gibi gösterip prense zarar verebilir”
Jewel “2.Prens Adrian da yarın seçmelere katılacak bu yıl çok aksiyonlu geçecek gibi”
Alex “Evet öyle gözüküyor sizinle birlikte gelmeli miyim?”
Jewel ona bıkkın gözlerle baktı. “Güçsüz biri miyim Alex?”
Alex “Hayır bunu ima etmediğimi biliyorsunuz genç efendi. Taşkınlıklarınızın düzensizliği giderek artıyor. Sadece size yardımcı olmak istiyorum”
Jewel “Merak etme farkındayım. Ormanda durumlar nasıl hala bir iz bulamadınız mı?”
Alex başını iki yana sallayıp “Hayır en ufak iz yok”
****
Estelle gözlerini açtığında bir yatakta yatıyordu. Yatakta doğrulup ellerini başının iki yanına koyup saçlarını geri attı.
“Ben buraya nasıl geldim?”
[Uyuya kaldığında seni buraya ben getirdim] (Erion)
“Erionun senin çıkmana izin verdiğime inanamıyorum”
[O bir süre burada olamayacak gibi] (Anely)
“Neden?”
[İkizi ile konuşmaya gitti] (Anely)
Estelle kaşlarını çatıp kendini dikleştirdi.
“Erion’un ikizi mi onu geçtim kardeşi mi varmış?”
[Evet ,Ay Ruhu Ymir o Erionun ikizi] (Anely)
