Branches On Both Hands 3.Bölüm

İktidarsız Koca (2)

Bölüm 3: İktidarsız Koca (2)

Kocasının dışarı çıktığında taktığı maske sayesinde Tanrı’nın kutsanmış çifti olmuşlardı , ama gerçekte durum böyle değildi. Aristokratlar adamın sadakatsizliğine ve Elishia’ya karşı alay ettiler çünkü kadın olarak bir şeyleri eksikti. Kocasını bir ilişki yaşamaktan bile alıkoyamamıştı. Onların saf aşkı mutlak saçmalıkdı.

Kimse onları kıskanmadı, sekiz uzun yıl birlikte kalmayı başardıkları için daha çok etkilendiler.

Aldatmanın yaygın bir şey olduğu bu aristokrat dünyasında, Elishia’ya olan değerlendirmeler de aynı derecede yaygındı.

“Eh, en azından minnettar hissetmelisin. Bir erkeği memnun etmeye gelince, o kaltak fahişe senden daha beter. Kaltak düzgün bir iş bile yapamadı ve çenesinin ağrıdığından şikayet etti. Lanet olasıca. Ne kadar ciddi bir para israfı. O kaltağın dükkânına her ay para yağdırıyordum ama o işini bile düzgün yapamıyor mu?! Kahrolası kaltak.”

Elishia’nın kocası, bunu yaptığı kadınlardan sanki normal bir şeymiş gibi söz ederdi. Delia’nın Çiçek Bahçesi adında bir geneleve sık sık giderdi . Çoğu zaman oraya giderdi; hatta para karşılığında bir fahişe satın alırdı.

Daha önce yattığı o kadın… bir fahişeydi.

Gece geç saatlerde bir kadın köşke gelip sabaha karşı kocasının odasından ayrılırdı. Yanında uyuyan başka kadınlar bulmak alışılmadık bir şey değildi.

Kadın gittikten sonra kocasının henüz yıkanmadığını hatırladı. Aniden, mide bulantısını durdurma şansı bile olmadan kustu.

“Öf..!”

“Hey, hey, s*ktir! Ne yapıyorsun sen?!”

Adam gözlerini kaldırarak aceleyle ayağa kalktı ve elini savurdu.

Şakkk!

Kusmakta olan Elysia arkasını döndü. Yanakları bir anda kızardı ama ifadesi değişmedi. Sakince ağzını sildi, başını kaldırdı ve adama baktı.

Parlak, mavi gözleri vardı. Derinliği bilinmeyen derin bir denize benziyordu. O güzel okyanus mavisi gözleri ürkütücü derecede soğuktu. Hissedebiliyordu. Adam farkında olmadan bir adım geri çekildi.

“Hey, bu… s*ktir! Neden doğrudan gözlerimin içine bakıyorsun? Artık cesaret mi kazandın? lanet kaltak—!”

Adam elini kaldırdığında, korktuğu için değil, bitmesini istediği için göz kapaklarını yavaşça kapattı. Bunu istemiyordu. Başka bir anlamsız şiddetle yüzleşmektense ona itaat etmek daha iyiydi.

Onu ne zaman böyle görse, adam öfkeden köpürüyordu. Evliydiler ama o asla ona ait değildi. Vücudunu kaç kez kirlettiği ve çiğnediği önemli değil, her zaman dik ve güzeldi. Mavi lekeli elbisesi bile zarifti.

Evlenmeden önce, adam onu ​​masum bir şekilde sevmişti. Kalbi, asil bir kraliçeyle ilk kez karşılaşan bir hizmetçi gibi çarpıyordu. En başta ona yaklaşmasının nedenini -ailesinin zenginliğine göz dikmek- bile unutmuştu.

Biraz hile ve kur yaparak ailesinin dikkatini çekmeyi başardı. Nişanlandılar ve evlendiler.

Onunla mutlu sonunun olacağından emindi ama balayının ilk gecesinde rüyası paramparça olmuştu. Neden olduğundan emin değildi, belki de gençliğinden beri aldığı ilaçlardı ama ereksiyon olmadı. Penisi sarkık ve yumuşaktı. Ne kadar denerse denesin, siki düştü ve hareketsiz kaldı. Karısı yatağın üzerine oturmuş, inliyordu. Gözlerinin içine bakarken pembe yarığını ovuşturuyordu.

Utançtan ölmek istedi. Yüzü boşken, ereksiyon olamayan absürt biri olduğu için kendine küfrediyordu. Elishia bir şey söylemedi, ama onun için her şey açıktı. Canlı gözleri, onunla dalga geçercesine parlıyormuş gibi görünüyordu. Bunu böyle resmetmişti.

Beni görmezden gelmeye cüret mi ediyorsun? Ben, derin bir geçmişi olan bir ailenin varisiyim, sen ise övünecek paradan başka bir şeyi olmayan bir ailenin sikik kızıyken? Sana göstereceğim…!

Elishia’nın saçını tuttu. Onu aşağı itti ve diz çökmeye zorladı, dudaklarını açtı ve sikini ağzına soktu. Ancak ne kadar denerse denesin penisi sertleşmedi.

Bir anda Elishia’nın yüzüne bir sıcaklık çarptı.

s*ktir! s*ktir! s*ktir! Sertleş, orospu çocuğu! Sertleş, Sertleş!

“Yani, sahip olacağın tek şey bu mu?” Elishia’nın sesi kafasında yankılanıyor gibiydi. Kadın bu sözleri söylememişti bile, ama o öyle duyuyordu.

Utancını ve öfkesini yenemeyerek kadının yanaklarına bir tokat daha attı.

Yine o anda kadının tepkisi ne olmuştu ki?

“S*ktir…” adam o anıları hatırlamaya çalışırken dişlerini gıcırdattı.

İlk gecelerinde onu aptalca tokatladıktan sonra bile, kadın tek bir gözyaşı dökmedi. Tek bir damla düşmedi.

Bu onun tacizinin ilk gecesiydi.

Yine de dövüldükten sonra bile, şimdi yaptığı gibi gözleri kapalı bir oyuncak bebek gibi hareketsiz kaldı.
O andan itibaren adam gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Hiçbir şey saklamadı. Elishia’ya öfkeli bir gazap verirken, toplum içinde taktığı kibar ve sevecen bir gencin maskesini çıkardı. Ona küfretti, dövdü, öyle istediği için tekmeledi.

Ona her baktığında, elleri onu tokatlamak için kaşınıyordu. Ağladığını görmeyi umarak, ondan bir tepki görmeyi umarak çıldırdı. Ama kadın hiç tepki vermedi. Ne çığlık attı ne de yalvardı. Kırılana kadar onu daha ne kadar kirletmesi gerekiyordu ki?

Onun böyle olması kadının suçuydu. Onun yüzünden zalim, şiddetli bir adam olmuştu. O bir canavar olmuştu. Onun iktidarsız olması da onun yüzündendi.

Evet, hepsi onun yüzünden… hepsi bu kadın yüzünden… Elysia Powell.

 

Oberon: Malesef günceldeyiz… Bölüm gelirse devam edicez… Bu sürede başka serilerimizde görüşmek üzere… Adama küfür etmeyi unutmayın. Yorumlarda sizi bekliyorum

Branches On Both Hands

Branches On Both Hands

Eggplant On Both Hands,양손에 쥔 가지,BOBH
Puanlama 0.0
Seviye: Ongoing Tür: Yazar: Çizer: Yayınlanma tarihi: 2021 Orjinal dil: Korean
"Beni olduğum gibi seviyor musun? Dayak yemiş ve yaralanmış olsam bile mi?" "Eh, morarmışken bile güzelsin. Buna bir tercih veya bir zevk deyin.” “…..” "Benimle yap." Elysia soylu bir ailenin hanımıydı. Geleceği parlak görünüyordu ama yakışıklı Dominic ile evlendiğinde hayatı alt üst oldu. O zamandan beri, son sekiz yıl boyunca aile içi şiddet yaşadı. Ve sonra Enoch ile tanıştı. Adamın konuşma şekli onu şaşırttı. Enoch daha kendine gelmeden bileğini tuttu. Alçak sesi kulaklarında çınladı, omuzları bilinçsizce küçüldü, nefesi titriyordu ve bulanıktı. "Sana sarılırsam ne yaparım bilmiyorum. Seni baştan çıkarmama izin verir misin? Bu beni çok memnun eder." "Bir anlaşma yapmak istiyorum." "Ticaret, takasa eşdeğerdir." "Biliyorum." Killian başını iki yana salladı. Çok geçmeden hafifçe kıkırdadı ve kanepeye oturdu ve yumuşak bir sesle, "O zaman elindekileri göster. Ne olduğunu bilmiyorum ama yeterince çekici olmalı. Ucuz anlaşmaları sevmiyorum." Elysia acıyı görmezden gelerek vücudunu kaldırdı. İlaç gibi kokan kıyafetlerini çıkardı. Önünde topallayarak durdu, Killian kara kaşlarını kaldırdı. "Artık böyle göründüğümü biliyorum ama biraz daha beklersen..." "Hırpalanmış bir kadını kucağımda tutacak kadar ürkütücü mü görünüyorum sana?"

Yorumlar

Ayarlar

Karanlık Modla Çalışmıyor.
Sıfırla