Hayallere Götüren Yol 3

Kerben İkinci Perde

Büyük Katedral Çanı tam vaktinde çalıyordu, Kerben de akşam saat:20.00 gösteriyor ve o inanılmaz derece değişen Kerben farklılaşıyordu, bunun sebebi ise geceleri gezen Ak Yutanlar’dır. Mimazi Muhafızlarının aksine yer altının koruyucu muhafızlarıdır. Geceleri ortaya çıkan Ak Yutanların bir sorunu vardı oda hedeflerini her zaman canlı canlı yerlerdi. Çünkü taşıdıkları rünler sayesinde normal insanlardan ayırt edilmez hale gelseler de kendileri birer canavardı. Gökyüzü hiç olmadığı kadar kırmızıya çalan bir rengi ile ikinci perdeyi açıyordu.
Ak Yutanların sesleri her yeri dolduruyordu. Söyledikleri şarkılar kulaklara güzel geliyordu tabi anlamlarını bilseler bu şarkıyı sevmezlerdi. Gösterişli halleriyle neşeli gözüken bu koruyucular aslında yırtıcı canavarlardan başka bir şey değillerdi. Ve onların girişi ile gerçek Kerben ortaya çıkıyor. Duyuyor musun onları derinden gelen bu sesleri;
Yem yem, daha çok yemek
Lezzetli lezzetli, nefis yemek
Sulu sulu, daha çok yemeekkk
Kanlı vıcıklı yemek, lezettlii
Göz, kalp, ciğer hepsi nefiss
Aç aç, bizler aççç
Sen sen, doyur biziii
Yüce Kiri emrine amadayız
Kullarını besle, kan ve etleee
Yer altından gelen bu sesler, neşeli ve güzel seslerin ahenki gibiydi. Yer üstünde olaylar olduğu gibi yer altında olaylar olmaya başlamıştı. Gizemli olayların başlangıcı ise Ray’in Griza’ya varmadan önce, treni nedeni belli olmayan bir şekilde patlama ile durdu. Trenin ön tarafı ve orta tarafı yıkılmış bir şekilde tünelinde içinde sıkışık bir vaziyette duruyordu. Trenin içinde çığlıklar, bağırışlar ve yakarışlar her yeri kaplamıştı.
“Kolumm acıyor”, “göremiyorum, nerdesin anne” , “aaa gelme gelmeee aaa”, “katırt, katırt” sesler yüklesiyordu, Ray’in bilinci yarı açıktı duydukları seslerden sadece insanların olmadığını anlıyordu. Peki ne yapabilecekti, durumunu kavramaya çalışsa da ne yapacağını tam bilemiyordu. Trenin içinde sesler artık yakarışlara dönmüştü, ağlamalar, çığlıklar vagonları doldurdukça gerilim artıyordu. Trenin arka tarafında olan Ray yattığı yerden kalmıştı, vagonun içini kontrol ediyordu. Yaralılar dışında ölen yoktu, derin nefes alan Ray, gözlerini kapatıp açtığında elini bir pençe gibi ileri hareket ettirdi ve bir şeyi yakaladı.
“Eeeg eeg, beni yakaldı, nasıl yakaladı beni” sözleri üzerine Ray “yaşamın gereksiz” dedi. Yakaladığı yaratığın boynunu yavaş yavaş sıkıyordu, varlık çığlık atarak “kimsin sennn, konuş iğrenç varl..” yaratık daha konuşması bitmeden Ray onun sol eliyle kalbini söküp attı yere “gereksiz, gereksizdir” deyip diğer vagona geçmeye çalışırken, vagonun dışından içeri girmeye çalışan yaratıkları gördü. Geriye dönüp baktığında vagonun kapısından, Ray anlamsız mırıltılar şeklinde bir şeyler söylüyordu. “Yan ve kül ol” buda neydi içerdekiler anlamsızca Ray’e bakarken, Ray vagonun kapısını yavaşça örtüyordu, “Tanrı sizleri bağışlasın, iğrenç yaratıklar” gülerek söylediği bu sözler artık vagondakiler için anlamsız olsa da orada görünmeyen yaratıklar içinse çok geçti. Ray öldürdüğü yaratığın kalbine büyü yapmıştı ve onu tuzak haline getirip yaşayanların içine bıraktı çünkü onlar birer yemdi ve o yemde işe yaramıştı. Yaratıklar vagonun içine girdikleri an, büyü aktive olmuştu işte Ray’in acımasız şekilde yaratıkları öldürmüştü ama fedakarlık dediği kavramla. “Acınası ruhları huzuruna kabul et ey Yüce Tanrım” gülerek kendiyle konuşuyordu. “Yalanlar yaşayanlar içindir, nede olsa ölmeden önce onlara söylenen gereksiz sözlerdir.” Diğer vagona geçtiği esnada havada kahkaha sesleri yükseliyordu.
Kan kan, taze kan
Dökülüyor vücutlardan
Et et, taze et
Dökülüyor vücutlardan
Leşler kaldı etraftaaa
Tazesi lazım bizleree
Kan kan, et et
Daha çokk, dökülsün etrafa
Yüce Kiri emrine amadayız
Kullarını besle, kan ve etleee
Şarkıları ile gelenler Ak Yutanlar’dan başkaları değildi. Ön vagonlardan başlayarak yaratıkları öldürüyorlardı. ”Korkunç canavarlar geldi, kaçın” sadece verdikleri tepki buydu. Onların elinden kaçmaya çalışan yaratıklar sağa sola bağırarak koşuşturuyorlardı ama nafile Ak Yutanlar onları birer birer avlayıp öldürdü. “Lezzetli, lezettli değil bunlar” Ak Yutanlar diledikleri gibi hareket ediyorlar, sağa sola saldırıp vagonları geziyorlardı, arka vagonlara ilerlerken Ray’le karşılaşan Ak Yutanlar, onun yaratık öldürürken gördüklerinde heyecandan yerlerinde duramıyorlardı. “Taze taze, lezzetlii ett” birbiri ardına düşen Ak Yutanlar Ray’e doğru koşmaya başladılar. Gözlerini kapayan Ray “Tanrı acınası ruhları acısın” söyledikten sonra sağ elini yüzüne götürüp karanlık bir gülücük saçtı etrafa. Ak Yutanlar insan formlarından çıkıp kendi vücutlarına döndüklerinde meydan artık canavarların av alanına dönmüştü. Etrafı canavarlarla çevrili bir şekilde duran bu adam sakinliğini kaybetmiyordu, aksine canavarlar gibi kanı kaynıyordu. Ağzından çıkan birkaç cümleden sonra, herkesin beklediği an gelmişti. “Kannnn”, “lezzetliii ”, “gelin ve tadın hadi acınası pislikler” havada uçuşan bu sözler gerçekleşen olay için azdı. Ak Yutanlar saldırları ile etrafı yıkıp yakıyordu ama Ray hepsinden kurtuluyordu, yakaladığı canavarları tek tek “yan yan ve kül olun” neşesi yerine gelen Ray’in karşında artık kimse duramazdı. Ak Yutanlar ne kadar çabalasa da nafileydi, saldırıları etkisiz oldukça sinir küplerine binen Ak Yutanlar “iğrenç iğrenç”, “tadı lezzetli değil” , “Yüce Kiri tadı iğrenç olandan kurtar bizi” duyduklarından sonra daha da heyecanlanan Ray “hahahahaha” kocaman bir kahkaha atmıştı. Ortamda anlık sessizlikten sonra savaş yeniden devam ediyordu, “kurtar bizi”, “kurtar bizi”, “aaa acıyo..”, ”acınası ve gereksizler” sonunda savaş bitmişti. Ellerinde canavarların artıkları ve vücudunda ise onların kanı vardı, başka biri görse burada bir savaş değil katliam yapıldı zannederdi. Zaten tek taraflı bir savaştan katliam dışı ne olabilirdi. Ray yoluna devam ederken, Danyal ise etrafta genç efendisini arıyordu. Peki yer üstünde ne olaylar olmuştu, kaybolan Batı nereye gitmişti, tüm bu olanlar nerede başlayacak ve Kerbenin Mimazi Muhafızlarının aksiyon dolu gecesi yeni başlıyordu.

Hayallere Götüren Yol

Hayallere Götüren Yol

Puanlama 0.0
Seviye: Hiatus Tür: Yazar: Çizer: Yayınlanma tarihi: 2021 Orjinal dil: Türkçe
Hayallere Götüren Yol   Uzun zaman önce yaşanmış olana duyulan bir özlem ve bu özlemi meydana getiren ise bir HAYAL’di. Göklerin kararı ve yeraltının fesadı insanları ikiye böldüğü zamanda, dünyayı ilk kez gören bir çocuğun macerasına tanık olacağız. Şüphesiz o ve ondan sonra dünyaya gözlerini açacak kardeşlerin kaderi bilinmezliklerle dolu olmasına rağmen, onlar yılmadan devem mı edecekler yoksa pes edip bu çürümüş dünyada yok mu olacaklar… Bir HAYAL seni ne kadar güçlü yaptığını yada zayıf yaptığını anlayan ve anlamayan insanların mücadelesi içinde yepyeni bir umut hayali verecek olan insanların hikayesidir…     Ekibimiz editörü İsmailqnl'in orijinal novelidir.

Yorumlar

Ayarlar

Karanlık Modla Çalışmıyor.
Sıfırla